DEVAM: 194- Vesvese
أخبرنا أبو
داود قال
حدثنا يزيد
قال حدثنا العوام
قال حدثني أبو
إسحاق
الهمداني عن
سليمان بن صرد
عن أبي بن كعب
أنه أتي النبي
صلى الله عليه
وسلم برجلين
قد اختلفا في
القراءة كل
واحد منهما يزعم
أن النبي صلى
الله عليه
وسلم أقرأه
قال فاستقرأهما
النبي صلى
الله عليه
وسلم فاختلفا فقال
لهما أحسنتما
قال أبي
فدخلني من
الشك أشد مما
كنت عليه في
الجاهلية
فقلت أحسنتما
أحسنتما قال
فضرب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
صدري بيده ثم
قال اللهم
أذهب عنه
الشيطان قال
فارفضضت عرقا
وكأني أنظر
إلى الله فرقا
ثم قال إني
أمرت أن أقرأ
القرآن على
سبعة أحرف
[-: 10437 :-] Ubey b. Ka'b der ki:
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e iki adam getirdim. Kur'an'daki bir yeri
her biri farklı bir şekilde okuyor ve her biri de Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in kendisine onu böyle öğrettiğini söylüyordu. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yanına getirdiğimde söz konusu yeri okumalarını istedi.
Her biri farklı bir şekilde okumalarına rağmen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Güzel okudunuz!" buyurdu. Bunu işittiğimde Cahiliye
dönemimde olduğundan daha büyük bir şüphenin içine düştüm ve: "Güzel mi
okudunuz! Güzel mi okudunuz!" diye söylenmeye başladım. Bunu işiten
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle göğsüme vurdu ve: ''Allahım!
Şeytanı ondan uzak tut!" diye dua etti. Duanın ardından sanki korkuyla
Allah Teala'yı karşımda görüyormuşum gibi ter içinde kaldım. Sonrasında bana:
"Kur'an'ı yedi harf (lehçe) ile okumam emredildi" buyurdu.
Tuhfe: 26.
Benzeri 1014 ile 1015.
hadislerde geçti.
أخبرنا عبد
الرحمن بن
محمد بن سلام
قال حدثنا إسحاق
قال حدثنا
العوام عن أبي
إسحاق عن سليمان
بن صرد قال
أتى أبي بن كعب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم برجلين
اختلفا في
القراءة نحوه
[-: 10438 :-] Süleyman b. Surad der
ki: "Ubey b. Ka'b, Kur'an'daki bir yerin okunuşunda ihtilafa düşüp iki
kişiyi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdi ... " Sonrasında
ravi bir önceki hadisin aynısını aktarır.
Tuhfe: 4569.
Bu Hadisi Kütüb-i
Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.
أخبرنا عمرو
بن علي عن أبي
داود قال
حدثنا إبراهيم
بن سعد عن
الزهري عن
عمارة بن أبي
حسن المازني
عن عمه أن
الناس سألوا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن
الوسوسة التي
يجدها أحدهم
لأن يسقط من
عند الثريا
أحب إليه من
أن يتكلم به
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ذاك
صريح الإيمان
إن الشيطان
يأتي العبد
فيما دون ذلك
فإذا عصم منه
وقع فيما
هنالك
[-: 10439 :-] Umare b. Ebi Hasan
el-Mazinı, amcasından naklediyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e vesvese meselesini sordular ve: "Bazen içimize öyle şeyler
düşüyor ki gökten aşağıya atılmamız, bizim için bunu dile getirmekten daha
hafif geliyor" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de:
"Bu, imanın doğruluğunu gösteriyor. Şeytan kişiye daha farklı konularla
gelir. Ancak kişi onlardan korununca ondan geriye sadece o vesveseler
kalır"buyurdu.
Tuhfe: 15645.
Bu Hadisi Kütüb-i
Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.
[-: 10440 :-] ibrahim b. Yezid
en-Nehai der ki: "Adamın biri Hz. Aişe'ye vesvese meselesini sordu ...
" Hadis, yakın anlamı ile yukarıdaki gibi devam ediyor.
Tuhfe: 15919.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari, el-Edebu'l-Müfred (1285) ve Ahmed, Müsned (24752) rivayet etmişlerdir.